Skip to main content

Posts

Showing posts from December, 2010

Moskova - Petushki Yolun Sonu

Oynun konusu zaten ilgimi hayli çekmişti. Sahne önüne konan perdeye çeşitli efektler yansıtılarak nadiren rastladığım video art tekniği oyunu daha fantastik kılmış. Ancak açık söyleyim sıkılıp çıkan bir kaç kişi oldu :). Herkesin sevebileceği bir oyun olduğunu düşünmüyorum. Murat Çidamlı aralıksız bir saat boyunca gayet iyi bir oyun sergiledi. Eğlenceli değil, zaman zaman bunaltıcı gelebilir ki sanırım amacıda bunaltıyı hissettirmek :). Oyunun mesaj vermek gibi kaygısı yok, sadece zihni bulanık birinin psikolojisini yansıtmak istemiş ve bence başarmış. Yazarın şu ifadlerini çok sevdim (zatn oyunda iki farklı yerde bunu tekrarladı, oyun tanıtım metninde de buna yer verilmiş. Petushki’de kuşlar hep öter gece gündüz demeden. Petushki’de yaseminler hep çiçek açar yaz kış demeden. Ve orada her Cuma günü, saat tam onbirde benim sevgilim , sarı lepiska saçlı, o çılgın kadın, peronda bekler beni. Ve bugün de günlerden Cuma. Bekliyordur sevgilim beni. İstasyonda bekliyordur ve ben trende

"Şair Baba ve Damdakiler" Oyunu Hakkında

Bir oyunu güzel eleştiremeyebilirim ama geçen hafta gittiğimiz bu oyun kesinlikle oldukça vasat bir oyundu. Tanıtım metnindeki "Bursa Hapishanesi" ve Nazım Hikmet güzel işlenmemiş üstelik bambaşka itici bir oyunculukla sergilenmişti. Sadece 5-10 dakikalık bir bölümü (tüm mahkumların efektlerle muzik yaptığı bölümü) sevdim. Yarıda bırakakıp gitmek istedik. Oyunu ressam Balaban yazmış. Bursa hapishanesinde geçirdiği dönemi kendi gözleriyle aktarmış. Oyun metnini daha sonra iyice okumadım ama bahsettiğim vasatlık oyunun metninde değil oyuncularda! Devlet Tiyatroları sayfasında oyun şöyle tanıtılıyor: "Şair Baba ve Damdakiler; Nazım Hikmet ve ressam Balaban’ın Bursa cezaevi yıllarını bu toprakların kültür birikimiyle harmanlayarak sahneye aktaran, Türk tiyatrosunun ulusal söylem biçimine zemin oluşturan bir oyun. "

Sabahat Akkiraz dinledik

17 Aralık'ta, Cuma akşamı, Sabahat Akkiraz'ı dinlemeye MEB şura salonuna gittik. Belediyelerin kültür hizmetleri de yapması gerektiğini söyleyip 3 saatlik konserine başladı. Konser boyunca türkünün göbeğindeydik. Güçlü bir ses ve ekip. Keşke açık havada bir halk konseri olsaydı (belediye desteği ile).

"Tek Kişilik Şehir" Oyunu Hakkında

Herkesin severek tavsiye ettiği "Tek Kişilik Şehir" oyununa sonunda bir davetle gitmiş oldum. Cumartesi akşamı gittiğimiz bu oyunu çok sevdim Başta konusu gereği sevmeyeceğimi düşündüm (çok işlenen bir konu). Ayıca afişini de sevmemiştim. Fakat sonuna kadar zevkle izledim. Işık efektleri çok güzeldi. 300. gösterimi geride bırakmış. Oyuncular oyunu oldukça tecrubeli oynuyorlardı. Bu da ayrı bir zevkti. Devlet Tiyatrolarında hala oynanıyor. Derhal bir bilet alın derim. http://www.devtiyatro.gov.tr/web/oyunlar/oyun0852.html